
Öncelikle çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar kurallara ve sınırlara ihtiyaç duyarlar. 2-4 yaş dönemi çocukların kurallara en çok karşı çıktıkları, direnç gösterdikleri, tutarsız isteklerde bulundukları dönemlerdir. Karşılarındaki kişiyi pes ettirene kadar çatışmaya devam edebilirler. Bu yaş döneminde yaşanılan inatlaşmalarla çocuklar hem kendi kurallarını, bağımsızlıklarını kabul ettirmeye çalışırlar hem de çevredeki sınırlamaların, ailenin kurallarının ne kadar geçerli ve tutarlı olduğunu test ederler. Çocuklar varlıklarını kabul ettirebilmek için istenilen ne olursa olsun karşı çıkar ve sadece kendi istediklerini yapacaklarını kanıtlamaya çalışırlar. Bu durum 2-4 yaş dönemi çocuklarında beklenilen normal bir gelişim sürecidir ve kişilik gelişimi açısından da oldukça önemlidir. Ancak, temel alışkanlıkların kazanıldığı okul öncesi dönem kurala uyum becerisinin geliştirilebilmesi için en uygun dönemdir. Çocuğun sınırları belirlenmediğinde, tüm istekleri yerine getirildiğinde, istediği an istediği her şeye ulaşabildiğinde bu durum onu hem doyumsuzluğa iter; hem de ileride en ufak bir reddedilme ile karşılaştığında da daha büyük tepkiler vermesine, daha büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına neden olur. Ev ortamında kurallarla tanışan ve uyum gösterebilen bir çocuğun okula uyumu da daha kolay olur. Bu yaşlarda kazanılamayan disiplin ileride okul yaşamında daha ciddi problemlere sebebiyet verebilir.
Çocuklar, karşısında, kuralları uygulayan tutarlı bir anne baba görmekten hoşlanır; ancak böyle kendini güvende hissederler. Bu nedenle anne-babaların mutlaka önceden oturup konuşarak ortak karar verdikleri anlaşılır ve net kuralların olması gerekir. Nelere ‘evet’, nelere ‘hayır’ diyebileceğinizi, hangi durumlarda nasıl davranacağınızı önceden konuşmalı ve buna bağlı kalmaya çalışmalısınız. Eğer çocuk anne ve babasından farklı mesajlar alırsa, neyin uygun olduğu, neyin uygun olmadığı konusunda kararsızlık yaşayacak ve nasıl davranacağını bilemeyecek ve öğrenemeyecektir. Bu durumda sizi test edecek ve ona karşı direnemediğinizi gördüğünde sizinle baş edebileceğini düşünecektir. Bu nedenle; önce “hayır” dediğiniz bir şeye sonradan “evet” dememeye özen gösterin. İstediği şeyi şu an yapamayacağını söyleyin ve bunun nedenini mutlaka açıklayın. Bu durumdan dolayı onun gibi sizin de üzgün olduğunuzu belirtin. Bunu hissetmesi çok önemlidir. Bu tarz bir yaklaşım, yaşanılan çatışmalar sonucu bozulan anne-baba ve çocuk ilişkilerinin düzelmesine de yardımcı olacaktır. Ona “Beraber kitap okumak mı istersin yoksa resim yapmak mı ?” gibi yerine getirebileceğiniz alternatifler sunun ve birçok şeyi onun seçmesine izin verin. Bu durum onun size karşı daha ılımlı yaklaşmasını da sağlayacaktır. Böylece, çocuğunuz, artık onu kendi kararlarını veren bir birey olarak kabul ettiğinizi hissedecektir. Alternatif sunmak aynı zamanda kurallara uyumu da kolaylaştırır. Çocuğunuz kurallara uymadığında nelerle karşılaşabileceğini de bilmelidir. Ona, kurallara uymamanın, anne-babanın sözünü dinlememenin bazı sonuçları olduğu hatırlatılmalı ve çocuğunuz bu sonucu yaşayarak öğrenmelidir. Bir süre olumsuz tavırlarını göz ardı edip, olumlu bütün davranışlarını desteklemek ve ödüllendirmek de ona kendini iyi hissettirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder