
• Çocuğun istenmeyen davranışları karşısında anne babanın sakin kalmayı başarması ve hissettiklerini çocukla paylaşması korkutma ya da tartışmaya gerek kalmadan problemin çözülmesine yardımcı olacaktır. “Caddede elimi bırakarak koştuğunda, başına kötü bir şey geleceğini düşünüp endişeleniyorum.” örneğinde olduğu gibi.
• Anne babanın çocuğu iyi gözlemlemesi ve sorun ortaya çıkmadan önce müdahalede bulunması da sorunları azaltacaktır. Örneğin; çocuğun odaya girer girmez sehpanın üzerine çıkacağını önceden deneyimleyen anne baba, bu konuda onu sürekli uyarmak yerine, sehpayı bir süre ortadan kaldırarak çocuğun onu unutmasını sağlayabilir.
• Çocuk eğitiminde korkutma ve tehdit uygun yöntemler değildirler ve çocuğa psikolojik olarak zarar verirler. Anne babalar istenmeyen bir davranış için çocuğu korkutarak vazgeçirmeye çalışmak yerine davranışını sürdürmesi durumda karşılaşacağı sonuçla ilgili bilgi verebilir. Örneğin “Oyuncaklarını bu şekilde fırlatmaya devam edersen, bugün parka gidemeyeceğiz.’ şeklinde bir ifade kullanılabilir. Bu şekilde çocuğa bir seçim hakkı verilmiş olur. Davranışını devam ettirmesi durumunda karşılaştığı sonuç çocuk için bir bilinmez olmaz ve anne babanın kararlılığı karşısında aynı davranışı tekrar etme olasılığı azalır.
• Çocuklar daha çok istenmeyen bir davranış sergilediklerinde anne babalarının dikkatini çekerler. Bu şekilde sürekli olumsuz durumlarla karşı karşıya gelinmesi ise anne-baba-çocuk arasındaki ilişkiye zarar verir. Çocuklarının uyumlu olmasını, kurallara uymasını isteyen anne babalar çocuklarının istenmeyen davranışlarından daha çok istenen-olumlu davranışlarına odaklanmalıdırlar. Çocuk beklenen davranışı sergilediğinde onu sözlü olarak takdir etmeleri (‘Aferin’, ‘Ne kadar güzel!’) ve davranışını beğendiklerini dile getirmeleri (‘Oyuncağını arkadaşınla paylaşman ne güzel!’) davranışın kalıcı olmasına yardımcı olacaktır.
Psikolojik Danışman
Cangül ÖZER
Cangül ÖZER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder